top of page
Yazarın fotoğrafıSelen Baranoğlu

Merak ederek yaşamınıza anlam katın

Güncelleme tarihi: 28 Ara 2024

MERAK NASIL BESLENİR?

HAYATA ANLAM KATMANIN YOLU: MERAK ETMEK


Geçen gün Doğan Kitap’tan sevgili editörüm Aslı ile sohbet ederken insanın merak duygusundan konu açıldı ve ona hayata anlam katmanın yolunun merak etmekten geçtiğini söylediğimde gözlerinden ışıklar saçarak ayağa kalktı ve “sana mutlaka bir kitap vermem lazım" dedi. Verdiği kitap Nasıl Daha İyi ve Güzel Bir Yaşam Kurarız? Beyinbilimin Yanıtı kitabıydı. Kitap, beyin cerrahisi profesörü bilim insanı Prof. Dr. Türker Kılıç’ın kitabıydı. Kitabı tam da konumuzun özüne uygun bir şekilde merakla açtım ve İstanbul-Ankara tren yolculuğum sırasında hevesle okuyup bitirdim.


merakla bakan kedi

Merak duygusunun kendini ve hayatı keşfetmenin koşulu olarak görüyorum. “Hayat, hiçbirimize kullanma kılavuzuyla gelmiyor” demiştim Basit ve Mutlu Yaşam kitabımda. Gerçekten de öyle. Evet, toplumsal kurallar için yazılı kitaplar, kaideler var. Lakin kendimizi keşfetmemiz için elimizde bir kılavuz yok. Neye nasıl tepki vereceğimizi, neyi sevip, neyden uzak duracağımızı, neyin bize kendimizi iyi, neyin kötü hissettireceğini anlamanın yani kısacası kendimizi keşfetmenin tek yolu deneyimlemektir.


Sıcak bir sobaya dokunmamamız gerektiğini çocukken ilk nasıl öğrendik, deneyimleyerek. Peki bize o deneyimi yaşatan duygumuz neydi? Merak. Çocuklar merak doludur ve onların kendilerini ve hayatı keşfetmelerini sağlayan duygu da bu duygudur. Hayatı merak ederek keşfeder tüm çocuklar. “Neden?” sorusu konuşmayı öğrendikten sonra bir çocuğun en sık kullandığı soru kelimesidir.


Merak, bilinmeyene karşı duyulan öğrenme isteğidir. Bugün hayatımızdaki tüm icatların ortaya çıkmasının sebebi de meraktır. Aynı zamanda yaşama sevincinin de ham maddesidir merak. Güne gözlerimi açar açmaz “acaba bugün neler yaşayacak, bugün neler göreceğim” neşesiyle beni uyandıran duygu da merak duygusu özünde.


Peki bize ne oluyor da çocukken içimizde yanan bir ateş olan merak duygusu, yetişkin olduğumuzda tamamen sönüp kül oluyor? İşin aslı şu ki, merak duygusunu çocukluk olarak görüyoruz. Keza, yaşama neşesini de öyle. Yetişkin olmak hayal kurmayı bırakmak ve deneyimlemek yerine varsayımlara göre hareket etmek anlamına geliyor bugün pek çok kişi için. Bu yüzden etrafımız donuk ve yaşama sevincini, merakını kaybetmiş yetişkinlerle dolu.


Bernard Shaw’ın çok sevdiğim bir lafı var: “Yaşlandığımız için oyun oynamayı bırakmayız, oyun oynamayı bıraktığımız için yaşlanırız”. Oyun oynamak tamamen merak güdüsüyle sürdürülen bir eylem aslında. İşte onu bıraktığımız an ruhumuz da yaşlanmaya başlıyor.


Ben meraklı bir insanım. Mizacımın buna uygun olduğunu kabul ediyorum ancak merak duygusunun (mizacınızda olmasa bile) güçlendirilebileceğine de inanıyorum. Hatta inanmanın ötesinde, bu konuda okuduklarımdan öğrendiklerime göre bunun mümkün olduğunu biliyorum. Bu konuda öncelikle Türker Kılıç hocanın kitabını okumanızı mutlaka tavsiye ederim.  


“Hiçbir özel yeteneğim yok. Sadece tutku derecesinde meraklıyım.”

— Albert Einstein


MERAKIN FAYDALARI

Aslında bağlantısallık çerçevesinden bakıldığında merakın faydaları buraya listelemekle bitmez çünkü merak ettiğimiz her an yeni bir kapı açarız ve her kapı bizi başka bir kapıya bağlar ve bu böyle sürüp gider. Merak ettiğimiz sürece yaşamdan bir şeyler öğreniriz.


Merak ederek yaşamınıza anlam katın.


Burada yaşama karşı içimizdeki merak duygusunu beslemenin daha mutlu, yaratıcı ve anlamlı bir hayat kurmamıza yardımcı olacak temel faydalarını listelemek istedim.  


  • Olumlu ilişkiler oluşturmanıza yardımcı olur. Başkalarını merak ettiğinizde, o kişiler hakkında varsayımlara dayalı yargılamalar yapmak yerine onları gerçekten anlamanın peşine düşersiniz doğal olarak. Birini merak ettiğimizde onun hakkında sorular sorar, araştırma yapar, ilişkimizi derinleştirir ve karşımızdakini gerçekten tanımaya çalışırız.


    Bir keresinde sosyal medyada hızlıca yazdığım bir cümledeki imla hatası sebebiyle bir kişiden şu minvalde bir yorum almıştım: Sizi uzun zamandır takip ediyordum ama bir yazar olarak bu hatayı yapmanız cahilliğinizi gösteriyor gibi bir şeydi. İşte bu, bilinciyle yeni yaşam ağları öremeyen yetişkin davranışı. Merak duygusu olsaydı, bilinç hemen yeni bağlar oluşturarak daha derinini öğrenmeye çabalardı.


    Karşımızdaki büyük ya da küçük herhangi bir hata yaptığında bilincimizde “Acaba neden bu hatayı yaptı? Buna ne yol açtı? Onun tarafında şartlar neydi?” gibi sorular şekillendiğinde, merak duygusumuz ortaya çıkar ve karşımızdakini anlama isteğiyle dolarız. Bu, aynı zamanda empati becerimizi de geliştirir. Bu da doğal olarak insan ilişkilerimizi derinleştirir.


  • Yaratıcılığın ilk adımıdır. Merak eden bir zihin öğrenen bir zihindir, yargılayan değil. Merak içimizde hep “Bunu yaparsam acaba ne olur?” tarzında soruları yeşertir. Yani zihnimizde bir fidan yeşermeye başlar. Yaratıcılık ve üretkenlik merak duygusuyla başlar ve gelişir. Yeni bir adım atmak, yeni bir işe girişmek, yeni bir başlangıç yapmak ancak merak edenlerin cesaret edebileceği bir şeydir. Dolayısıyla merak, size alıştığınız konfor alanınızdan çıkmanız için cesaret de verir.


tuvale resim yapan kız

  • Monotonluğu yok eder. Yaşamınıza neşe katar. İster işiniz, ister ilişkileriniz olsun, merak duygusu olduğunda oradaki monotonluk mutlaka biter. Merak ettiğimizde “Daha başka neler yapılabilir” sorusunu sorarız. Konfor alanınındaki o monotonluğun ortadan kalkması yaşamınıza neşe ve heyecan katar, ki bu da hakkını vererek hayatı yaşamanızı sağlar. Nazım’ın dediği gibi: “Yaşamak şakaya gelmez, büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın.”


  • Olumlu değişim sağlar. Merak duygunuz olmadığında aynı şeyleri aynı şekilde yapmaya devam edersiniz ve memnun olmadığınız durumları değiştirmeye direnirsiniz. Oysa merak sizi istediğiniz yöndeki değişim için harekete geçirir. Denemeye, yanılmaya, yeniden denemeye gönüllü olursunuz.

 

MERAK NASIL BESLENİR?

Peki o zaman şimdi merak duygumuzu nasıl yeşerteceğiz ona bakalım.


İşte merakınızı beslemeniz için size yardımcı olacak 3 temel adım.


  1. Soruya odaklanın. Gerek eğitim sistemimiz gerek kurumsal hayattaki işe alım süreçlerimiz gerekse çocuk yetiştirme yöntemlerimiz hep cevapları almak üzerine. Cevaplara o kadar odaklanıyoruz ki, sorunun önemini kaçırıyoruz. Merak duygusu soru ile başlar. Soru sormak, özellikle de doğru soruyu sormak, gerçekten önemli bir yaşam becerisi. Koçluk eğitimini alırken fark ettim bunu en çok. Doğru soruyu sorduğunuzda zihninizde bir bilgi boşluğu yaratırsınız ve bu sizdeki merak duygusunu uyandırır.


  2. Bilgi edinin. 1994 yılında yayınlanan Merakın Psikolojisi adlı makalesinde George Loewenstein, merak için başlangıç seviyesinde bilgiye ihtiyaç olduğunu söylüyor. Hiçbir fikrimiz olmayan bir konuda merak içinde olmayız fakat bir konu hakkında biraz bilgi sahibi olduğumuzda, daha fazlasını öğrenmek için merak ederiz. Pek çok araştırmaya göre merak, bilgi edindikçe artan bir duygu. Yukarıda da bahsettiğim gibi merak ederek açtığımız bir kapıdan içeri girdiğimizde ve o konuda bir şeyler öğrendiğimizde önümüzde içine girmek isteyeceğimiz başka kapılar da belirir. O yüzden her konu hakkında ufak da olsa bir şeyler öğrenin. Üniversitede ders aldığım tiyatro hocam Ferdi Merter’in de dediği gibi “Bir konu hakkında her şeyi, her konu hakkında bir şeyi bilin.”


  3. Bağ kurun. İletişim çok güçlü bir merak uyandırma uyaranıdır beyin için çünkü başkalarıyla iletişim içinde olduğumuzda yeni bağlar kurarız. Her yeni bağ, yeni bir merak kapısı açar ve bu da daha fazlasını öğrenmemiz ve keşfetmemiz için bizi güdüler. İzole yaşamak, asosyal olmak içimizdeki merak duygusunu köreltir. Neşemiz kaybolur. Depresyona bile girebiliriz. İnsanlarla, hayvanlarla ve hatta bitkilerle iletişim içinde olun ve bağ kurun.


beyaz tüy

Tabii tüm bu adımları uygulayabilmek için neler yapılması gerektiği de ayrı bir merak konusu uyandırmış olmalı içinizde.

Cevaplardan çok sorulara odaklanmak, doğru soruyu bulmak, bilgi edinmek ve bağ kurmak için neler yapılmalı acaba?


  • Yalnız Kalın. Bunu her kitabımda, her yazımda, her konuşmamda söylüyorum. Burada bahsettiğim yalnızlık tercih edilmiş yalnızlık. Yani bilinçli olarak seçilmiş yalnızlık. Kendinizle kalma anları. Bunlar çok kıymetli. Kendinizle baş başa kaldığınızda içinizde konuşan sesleri duymaya başlayacaksınız. Ve o sesler size, kendinizle ilgili bir şeyler anlatıyor. İçinizdeki seslerle konuşun ve sorularınızı sorun. Yalnız kalmak için fırsatlar yaratın kendinize.


  • Yazın. Evet, yine her yerde dile getirdiğim bir şey. Günlük tutun. Türker Kılıç kitabında özellikle bunu el yazınızla yapmanız gerektiğini vurguluyor çünkü pek çok çalışmaya göre el yazısıyla günlük tutmanın bilgisayarla günlük tutmaktan çok daha etkin olduğunu dile getirmiş. Yazmak yaratıcılık için zihinsel bağlantıları sağlayan bir eylemdir beynimiz için. Yazdıkça zihnimizde yeni kapılar açılır ve merak etmeye başlarız. İçimizde bir konu hakkında merak uyanması için o konunun daha öncesinde zihnimizde bir yer bulmuş olması gerekir. Günlüğünüze fikirlerinizi yazın. Aklınıza gelen, zihninizde uçuşan düşünceleri yazın. Ve ondan sonra göreceksiniz ki, o fikirler oradan yeşerip büyümeye devam edecek.


  • Deneyimlerin tadına bakın. Hayatı deneyimlemekten kaçınmayın. Bir yemeği sevip sevmediğinizi ancak onun tadına baktığınızda anlayabilirsiniz. İçindekiler yemek hakkında fikir verir size ama lezzetini öğrenmeniz için o yemeği tatmanız gerekir. Hayat da böyle biraz. Zamanınızı tüketerek değil bir şeyler deneyimleyerek harcayın. seyahat edin, yeni bir spor dalı deneyin, dans edin, yeni bir dil öğrenin, bir müzik aleti çalın, resim yapmayı, çizmeyi, kaligrafiyi öğrenin, farklı restoranlarda yemek yiyin, mutfağınızda yeni tarifler deneyin, her gün gittiğiniz kafeye farklı bir yoldan gidin. Hayatı deneyimlemek için kendinize müsaade edin.


Bu yazıda merakın yaşantımız için olumlu taraflarına odaklandım çünkü yaşama sevincinin merak duygusuyla doğru orantılı olduğu bir gerçek. Ve hayata anlamak katma sürecinin de merak ile beslendiğini artık bildiğimize göre İngilizlerin ünlü Curiosity kills the cat (Merak kediyi öldürür) atasözüne takılıp merak etmekten korkmamıza gerek yok.



Referanslar:

Kılıç, Türker. Nasıl Daha İyi ve Güzel Bir Yaşam Kurarız? Beyinbilimin Yanıtı . Doğan Kitap.

Loewenstein, George. The Psychology of Curiosity. A Review and Reinterpretation, https://www.contrib.andrew.cmu.edu/~gl20/GeorgeLoewenstein/Papers_files/pdf/PsychofCuriosity.pdf

תגובות


bottom of page